Ekmek Arasına Ne Denir? Hayatın En Basit Sorusu, En Karmaşık Cevabı
Ekmek. Basit bir gıda maddesi. Hani şu her evde bulunan, genellikle sabah kahvaltılarında, öğlen aralarında, hatta akşam yemeklerinde bile hayatımızda yer bulan, belki de en çok sevilen yiyecek. Ama bir de bu ekmeğin arasına ne koyduğumuz var ya… İşte, mesele tam olarak burada başlıyor: Ekmek arasına ne denir?
Hayatımda bu kadar kafa karıştırıcı bir soru daha yok. Ciddiyim, insan bazen gerçekten düşünmeye başlıyor. Hani bazen bir kahvaltı yaparken, bir ekmek arası bir şey hazırlarken, “Peki ya ben buna ne diyorum?” diye kendini sorgularken buluyorsun. Tıpkı benim gibi. İzmir’de, 25 yaşımda, “İçimdekileri her zaman dışarıya vuramam ama bu konuyu çözmeliyim” diye düşünerek başlayan bir yazıyı okurken, belki de sen de şöyle diyeceksin: “Evet, bu çocuk biraz fazla düşünüyor ama ben de her zaman acaba ne denir diye düşünüyorum.”
Ekmek Arasına Koyulan Şeyler
Ekmek arası denince akla gelen ilk şey tabii ki döner, köfte, peynir, sucuk, zeytin… Ama ya “Bunun adı ne şimdi?” diye sormuyorsanız, eğer farklı bir şey koyuyorsanız, orada ciddi bir felsefi tartışma başlıyor.
Mesela, bir dilim ekmeğin arasına sadece tereyağı sürsen, “Bu ne?” diyenler olacak. Bir grup insan bu durumu “Tereyağlı ekmek” diye nitelendirirken, bir diğer grup “Yemek değil ki bu, o zaman ekmek arası diye adlandırılabilir mi?” diye giriyor devreye. Yani, burada bir nevi ‘ne kadar az, o kadar çok’ durumu var.
İç sesim: “Bunu ‘tereyağlı ekmek’ olarak tanımlamam gerekiyordu, ama ‘ekmek arası’ mı demeliyim? Ama ekmek arası zaten bir şey olmalı, tereyağlı ekmek, sanki daha sıradan bir şey. O zaman peki, zeytin koyarsam ne derim? Ya da bal koyarsam?”
Hadi gel, seni de bu kafa karıştırıcı sürece sokayım.
Sadece Peynir ve Domates: Bir Efsane
Bir İzmirli olarak, ekmek arasına peynir ve domates koymayı çok seviyorum. Hatta sadece bu ikisini koyarak müthiş bir tat uyumu yakalıyorum. Ama bu kadar basit bir şeye de bir isim vermek zorundasın ya, işte o an çok zorlanıyorum. Bazı arkadaşlarım buna “peynir domatesli ekmek” diyor, bazıları “sade ekmek” diyor, bazısı da “soslu ekmek” gibi bir isim takıyor. Soslu ekmek… Yani bu, bence ekmeğin hakaret edilmesi. Nasıl soslu ya? Peynir var, domates var, ve sen buna sos diyorsun.
Arkadaşım: “Ya, bir şey diyeceğim, bu sadece ekmek mi?”
Ben: “Evet, ekmek, ama biraz daha fazla yani.”
Arkadaşım: “Ne demek ‘biraz daha fazla’? Bunu soslu ekmek olarak adlandırabilir miyiz?”
Ben: “Bence hayır. Yani, bu bir hakaret. Soslu değil, buna peynirli ve domatesli ekmek diyelim.”
Arkadaşım: “Peki, o zaman başka ne koyarız?”
Ben: “Mesela sucuk? O zaman ‘sucuklu ekmek’ mi?”
Arkadaşım: “İşte bu!”
İç sesim: “Sucuklu ekmek, evet, bu mantıklı. Ama zeytin koyarsam, bunun ismini ne koyarım? Zeytinli ekmek mi? Ama o da basit olur. Neyse, şimdilik sucuklu ekmek de fena değil.”
Ekmek Arası Mühendisliği: İçindeki Duygular
Bir de ekmek arası yaparken, içine neler koyduğunla ilgili de bir mühendislik meselesi var. Çünkü bu basit gibi görünen ama aslında bir yaşam felsefesi olan şey, gerçekten dikkat edilmesi gereken bir işlem. Ekmek arasına peynir koyduğunda nasıl bir şey düşünüyorsun? Evet, çok fazla yüklemedin ama temel bir şey var orada. Hani, sana “Sade ama bir o kadar lezzetli” diyen bir şey var. Aynı hayat gibi.
Ama ekmek arası işin içine sucuk, köfte gibi şeyler girdiğinde, “Aaa, bu ne oluyor?” sorusu başlıyor. Bir anda ekmeği doymadan yiyemez hale geliyorsun. O zaman ne oluyor? “Bu artık ekmek arası yemek olmaktan çıkıyor, ağır yüklü bir yemek haline geliyor.”
Sonuç: Ekmek Arasına Ne Denir?
Sonuç olarak, ekmek arası bir yemek değil; bence bir hayat tarzıdır. Hayatındaki her şey gibi, ekmeği de “ne koyarsan koy, önemli olan nasıl yiyip ne kadar keyif alacağın” diye tanımlayabiliriz. Ama bir yandan da iç sesim beni hep uyarıyor: “Yani gerçekten buna ekmek arası denir mi?”
Belki de biz, İzmir’deki gençler, sadece bu meseleye takılıp kalıyoruz çünkü bir şekilde bu soruya verdiğimiz cevap, hayatın geriye kalan sorularına verdiğimiz cevaplarla paralel bir noktada buluşuyor. “Ekmek arasına ne denir?” sorusu, aslında hayatın küçük, ama önemli sorularından biri.
Yani, bu yazıyı okurken belki de kendine şunu soruyorsundur: “Ya ben buna ne denir demeliyim?” Bunu bir kenara bırakıp, gerçekten sade bir ekmek arası yap ve keyfini çıkar.